İslam Felsefesi

İbn-i Rüşd Felsefesi

İspanya’da yaşayan İbn-i Rüşd, Orta Çağ’da Aristoculuğun temsilcisi sayılır. Lâtin dünyası Aristo’yu İbn-i Rüşd’ün eserleriyle tanımıştır. Batıda Averroes adıyla da anılır. İbn-i Rüşd, dinde açıklanmış olan her şeyin akıl yoluyla ispatlanabileceğini savunduğu için görüşleri Katolik kilisesi tarafından yüzyıllarca (1240-1513) yasaklanmıştır. Yunan felsefesini, “Yeni Platonculuğu”, Devamını Oku

Gazali Felsefesi

Gazali; Farabi‘nin ve özellikle İbn-i Sina‘nın görüşlerine karşı çıkmıştır. Ona göre: 1. Alem ezelidir. 2. Tanrı, birey olarak varlıkları, cinsleri içinde bilir. 3. Bireysel ruhun ölümsüzlüğünün anlamı, bireysel ruhun Tanrı’ya katılmasıdır. Gazali, Tanrının dünyadaki tek etkin neden olduğunu düşünür; ona göre Tanrı tek ışıktır, Devamını Oku

İbn-i Sina Felsefesi

İbn-i Sina, Batıda Avicenna adıyla da anılır. İbn-i Sina iki yönüyle dikkati çeker: Kendisinden önceki düşünürlerin öğretilerini yeni bir açıdan inceleyen filozof yönüyle ve bilim adamı yönüyle. İbn-i Sina‘nın çeşitli tıp eserleri arasında en ünlüsü olan “El-Kanun” tıpla ilgili hemen her konuyu içine almıştır. Devamını Oku

Farabi Felsefesi

Farabi, İslam Felsefesi‘nin kurucusu olan ve orijinal bir felsefe sistemi koyan kişidir. Felsefeyle, doğa bilimleriyle, matematik ve müzikle uğraşmıştır. İslam müziğinin temellerini attığı söylenen Farabi, aynı zamanda doktordur. Aristoteles’in mantık eserlerini şerh etmiş ve bu nedenle “Muallim-i Sâni” (ikinci öğretmen) adını almıştır. (Birinci öğretmen Devamını Oku

İslam Felsefesi

İslam felsefesi özelinde, “İnsanla mutlak varlık (Tanrı) arasında ne gibi ilişki vardır?” sorusunun ortaya çıkmaktadır. Başka bir deyişle, insan iradesinin özgür olup olmadığı, İslam düşüncesinin ana sorunudur. Böylece irade özgürlüğü, yaşamın anlamı, doğru ve gerçek yaşamanın yollan, İslam dininin ilkeleri göz önünde tutularak çeşitli Devamını Oku