Orta Çağ Felsefesi

Orta Çağ Tiyatrosu

Tarihçiler, Vizigotların başkent Roma şehrini ele geçirdiği M.S. 476’yı Roma uygarlığının Avrupa Kıta’sında son bulma tarihi olarak kabul eder. M.S. 476 ile Türklerin Bizans’ı ele geçirdiği 1453 yılları arasında kalan ve yaklaşık bin yılı kapsayan döne­me Orta Çağ denmektedir. Bu bin yıllık dönem, din Devamını Oku

İbn-i Rüşd Felsefesi

İspanya’da yaşayan İbn-i Rüşd, Orta Çağ’da Aristoculuğun temsilcisi sayılır. Lâtin dünyası Aristo’yu İbn-i Rüşd’ün eserleriyle tanımıştır. Batıda Averroes adıyla da anılır. İbn-i Rüşd, dinde açıklanmış olan her şeyin akıl yoluyla ispatlanabileceğini savunduğu için görüşleri Katolik kilisesi tarafından yüzyıllarca (1240-1513) yasaklanmıştır. Yunan felsefesini, “Yeni Platonculuğu”, Devamını Oku

Ockhamlı William Felsefesi

Ockhamlı William, Skolastik felsefenin son döneminin en önemli düşünürüdür. Nominalizmin kurucusu ve başlıca temsilcisidir. Adcılık (nominalizm), tümel kavramların zihin dışında bir gerçekliği olamayacağım ve sadece birer isimden ibaret olduğunu savunan görüştür. Ockhamlı William’a göre, bütün gerçek nesnelerden kurulmuştur. Tümel kavramlar yapma şeylerdir. Birbirlerine benzeyen Devamını Oku

Duns Scotus Felsefesi

Duns Scotus iradenin akıl karşısında önceliğini, üstünlüğünü ileri sürer. İnsan ilk planda bilen değil, isteyen bir varlıktır. İnsanı bilgiye götüren iradesidir. Mutluluğun kaynağı da akıl değil, iradedir. Yalnız insanda değil, Tanrı’da da irade akıldan öncedir. Tanrı istediği için “iyi” iyidir. Tanrı isteseydi, başka bir ahlâk Devamını Oku

Aquinolu Thomas Felsefesi

Aquinolu Thomas yalnız skolastiğin yükselme döneminin değil, tüm Skolastik dönemin en büyük düşünürüdür. Öğretisi bugün de Katolik kilisesinin resmi felsefesidir. Skolastik Felsefenin ilk önemli parolası, “Anlamak için inanıyorum.” anlayışıydı. Bu da dinin dogmalarını inanarak kabul etmek, sonra da bunları akılla kavramak demektir. Böylece inanılan Devamını Oku

Anselmus Felsefesi

Yalnız skolastiğin ilk döneminin değil, bütün Orta Çağ’ın en güçlü düşünürlerinden biri olan Anselmus, Augustinus‘un izinde yürümüş, ondan aldığı “Anlamak için inanıyorum.” önermesine açık ve kesin bir anlam kazandırmış; inancın en yüksek sırlarını akılla temellendirmeye çalışmıştır. Ona göre, çevremizdeki varlıklar ancak mutlak bir varlıktan, Devamını Oku

Augustinus Felsefesi

Kilise Babalarının felsefesi (Patristik felsefe), Hristiyan dininin öğretisini oluşturmak, bu öğretiye bir biçim vermek çaba ve denemelerini kapsıyordu. Bu öğretiye sistemli bir bütünlük kazandıran, Hristiyan inançlarını felsefi bir sistem içine yerleştiren, dolayısıyla Hristiyanlığın dogmalarını (dinin tartışılmayan doğrulan) felsefeyle temellendiren düşünür Augustinus olmuştur. Bu nedenle Devamını Oku

Orta Çağ Felsefesi

Yunanlılarda felsefe, bilmek için bilmek fikriyle, sadece bilme olayından duyulacak sevinçle başlamış, sonraları yavaş yavaş değişerek Roma döneminde pratikte yararlı olma yoluna girmiştir. Orta Çağ felsefesi ise işin başında, bile bile pratiğe uygulamış ve dinin temellendirilmesi amacıyla kullanmıştır. Bunun sonucunda Hristiyan Felsefesi ortaya çıkmıştır. Devamını Oku